Dünyanın dev fonlarının içinde olan Amundi’nin daha önce yatırımcılarına “uzak durmalarını tavsiye ettiği” Türkiye pazarına olan ilgisi piyasalarda dikkatleri çekti.
Uygulanan ekonomik programla Türkiye, global piyasalarda yakından izleniyor. Yabancı yatırımcı ilgisinin canlı olduğu Türkiye’de kredi notlarındaki artırımlar, gri listeden çıkış ve enflasyonda beklenen düşüşle, yüksek faiz oranları gibi etkenler fonlar ve yatırım bankalarının Türkiye’ye yönelik tavsiyelerini de değiştirdi.
AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ YATIRIM YAPTI
Avrupa’nın en önde gelen varlık yönetim şirketi Amundi, Türk şirketlerinin tahvil ve hisse senetlerine yatırım yaptığını açıkladı.
2,3 trilyon dolarlık fonun yöneticisi, Türkiye’nin piyasalarını güçlendirecek ekonomik normalleşme yolunda ilerlediğine inandığının söylerken, Türk tahvilleri Amundi’nin en beğendiği varlıklar arasında yer alıyor.
Amundi’nin Gelişmekte Olan Piyasalar Bölümünü yöneten Yerlan Syzdykov, Bloomberg’e Türkiye ekonomisi ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bu biraz zaman alacak. Büyük bir patlama olmayacak. Ekonomi ekibi siyasi ve piyasa baskılarını oldukça iyi yönetiyor. Sabit getirili menkul kıymet ve hisse senetleri genelinde pozitif olmaktan mutluyuz” değerlendirmesini yaptı.
Amundi’nin borsada fırsat görerek portföyüne eklediği Türk hisseler şu şekilde görüldü:
Amundi’nin kararı sonrası ABD’nin devlerinden yatırım bankası yatırım bankası Bank of America (BofA) yeni paylaştığı raporda, Türkiye’nin politika değişikliklerine karşı en dirençli ülke olduğuna vurgu yaptı.
“Yeni ekonomik program kapsamında Türkiye ekonomisini yeniden dengeliyor, enflasyon düşüyor ve cari açık daha sürdürülebilir seviyelere iniyor” değerlendirmesini yapan BofA, Türkiye’nin ortodoks politikalara doğru kayışının, Gelişmekte Olan Piyasalar içinde çoğu küresel şoka karşı oldukça dirençli olabilecek kendine özgü bir hikaye yarattığını ifade etti.
“Bununla birlikte, bir enerji ithalatçısı olarak petrol fiyatlarına karşı hassasiyet devam etmektedir. ABD politikası seçimlerden sonra küresel petrol fiyatlarını düşürecek şekilde değişirse, hem enflasyon hem de cari işlemler hesabı olumlu etkilenebilir” tespitini yapan BofA, “Daha fazla küresel korumacılığa doğru bir kayma olması durumunda, ABD’nin ihracattaki payı sadece %6 olduğundan, Türkiye EM’ye kıyasla tarifelerdeki bir artıştan daha az etkilenecektir” dedi.
BofA, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile gümrük birliği anlaşması olduğunu ve bunun da bu bölgeden herhangi bir gümrük vergisi uygulanmasını engellemekte olduğunu vurguladı.
Çin’in sadece %1,2’lik payıyla Türkiye için büyük bir ihracat pazarı olmadığına işaret eden BofA, “Eğer korumacılık, Çin’e yakınlaşma eğiliminin hızlanmasına neden olursa, Türkiye, Asya’daki ihracat rakiplerine kıyasla bölgede jeopolitik bir avantaja sahip olduğu için aslında bundan fayda sağlayabilir” değerlendirmesini yaptı.
“Mevcut finansal istikrar programı kapsamında, Türkiye’nin orta vadede Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) almak için daha iyi bir konumda olacağını düşünüyoruz” diyen BofA, “Güçlü bir dolar Türk Lirası (TL) üzerinde baskı yaratabilir, ancak TCMB’nin mevcut döviz politikası ve yüksek rezerv birikimi göz önüne alındığında, bunu büyük bir risk olarak görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
BofA, ABD’deki politika statükosunun devam etmesinin Türkiye’nin ekonomik görünümü açısından risk oluşturmayacağı görüşünde olduklarını vurguladı.
GÜNDEM
03 Ocak 2025SPOR
03 Ocak 2025GÜNDEM
03 Ocak 2025SPOR
03 Ocak 2025SPOR
03 Ocak 2025GÜNDEM
03 Ocak 2025GÜNDEM
03 Ocak 2025