DOLAR 35,3716 0.11%
EURO 36,3970 0.11%
ALTIN 3.016,73-0,14
BITCOIN %
İstanbul
10°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

adana haber - agrı haber - haber ajansı - akdag haber - akit tv haber - almanya haber - ana haber bülteni - news haber - ankara haber - arabistan haber - asayiş haber - spor haber - ataköy haber - avrupa gazetesi - avustralya haber - aybastı haber - azerbaycan haber - bağdat haber - bartın haber - başakşehir haber - basın bülten - batum haber - bayburt haber - beykent haber - bilişim haber - boomerang haber - çankırı haber - cnbc haber - cnn haber - dobra haber - doğuş gazetesi - dolunay haber - doruk haber - dünya haber merkezi - ermenistan haber - flash haber - fox haber - fox tv haber - fransa haber - gazete gündem - gaziantep haber - gaziantep haber - giresun haber - global bülten - gümüşhane haber - gümüşhane manşet/a> - gürcistan haber - haber28 haber - 365 haber - 365tv haber - haber60 haber - haber ajansı - haber aktif - best haber - birgün haber - objektif haber - haber özetleri - sizin haber - hakkari haber - hep haber - ığdır haber - ılgın haber - ingiltere haber - internet haber - iskenderun haber - istihbarat haber - kadının sesi haber - kanada haber - kanal24 haber - kanal7 haber - kanal a haber - kanal t haber - kapsam haber - karadeniz haber - karamürsel haber - kazakistan haber - kent haber - kıbrıs haber - kıbrıs tv haber - küçükçekmece haber - maçka haber - madtv haber - magazinpress haber - makedonia haber - malatya haber - megachannel haber - merkez ana haber - muş haber - olay tv haber - öncü haber - özbekistan haber - özgür haber - özlem haber - parti haber - pause haber - polis haber - samsun gazete haber - sandıklı haber - seçim haber - sendika haber - show haber - show tv haber - sivil haber - star tv haber - suriye haber - tatil haber - teşkilat haber - tokat gazete haber - trt1 haber - türkistan haber - tv5 haber - tvnet haber - ultra haber - ulusal bülten haber - ulusal kanal haber - vatan haber - uluslararası haber - yerel bülten haber - yeryüzü haber - zaman haber - adalet haber - adana gündem haber - alem haber - aliağa haber - amasya haber - anadolu manşet haber - ankara güncel haber - antalya haber - antep gazetesi haber - askeri haber - aydın haber - bağcılar haber - basın haber - beylikdüzü haber - beypazarı haber - beyşehir haber - bodrum haber - bomba haber - bozkır haber - cep haber - çeşme haber - denizli gündem haber - doğubeyazıt haber -elbistan haber - erzurum gündem haber - evrensel haber - evrim haber - gaziantep bülten haber - girişim haber - gölbaşı haber - 365 haber - 44 haber - 73 haber - 77 haber - aksiyon haber - arşiv haber - bir haber - channel haber - karadeniz haber - özet haber - port haber - sosyal haber - haber yazıyo - haber yelkeni - hemen haber - istanbul haber - istanbul son haber - kandıra haber - kars manşet haber - kayseri manşet haber - magazin tv haber - merzifon haber - nesil haber - news haber - onay haber - ordu manşet haber - şafak haber - samsun manşet haber - sarıyer haber - sarıyer son haber - sky haber - tarım haber - taşova haber - trabzon manşet haber - video haber - yükseliş haber - zafer haber - küre haber - haber - haber - anadolu haber - antakya haber - çarşamba haber - aksiyon haber - haber turu - ulusal haber - internet gazetesi haber - millet gazetesi haber" - moda haber -organik haber -smart haber -terme haber - zara haber
sponsor reklam
Muharrem ayının önemi: Hicri Yılbaşı ve Aşure geleneği
67 okunma

Muharrem ayının önemi: Hicri Yılbaşı ve Aşure geleneği

ABONE OL
10 Temmuz 2024 04:12
Muharrem ayının önemi: Hicri Yılbaşı ve Aşure geleneği
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hicri takvimlerdeki aylar içinde yılın ilk ayı olan Muharrem ayının önemi İslam alemi için oldukça önemli. Aşure gününün de bu ayın ilk on gününde yer alması aşure geleneğini devam ettiriyor. Muharrem ayının önemi ve aşurenin geçmişiyle ilgili detayları İlahiyatçı araştırmacı yazar Ümit Özdemir anlattı…

İnsanoğlu tarih boyunca olayların ve belli bir başlangıca göre akıp giden zamanın içerisindeki yerini tespit etmek için hep bir takvime ihtiyaç duymuş ve farklı farklı takvimler meydana getirmiştir. Bunlardan biride Müslümanların takvimi olarak bilinen hicrî takvimdir. Hicrî takvim, ayın dünyanın etrafındaki dönüşüne göre tanımlanır. Bundan sebep bu takvime Kameri takvimde denilmektedir.

“Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce” adı verilen aylardan oluşan Hicrî takvimin “Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb” ayları da haram aylardır. Kur’an-ı Kerim’de de ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü de haram aydır (Tevbe, 36). Peki bu aylara neden haram aylar denilmiştir? Hz. İbrahim (a.s) döneminden beri bu aylarda her türlü kötülük, saldırı, zulüm ve savaş yasak olduğundan bu aylara haram aylar yani yasak daha doğrusu yasaklı aylar denilmektedir. 

HİCRİ TAKVİMİN ORTAYA ÇIKIŞI

İslâmiyet öncesi Arapların resmi kabul edilen ve yılların sayıldığı bir takvimleri yoktu. Tarih tesbiti ise bazı büyük ve önemli olaylar esas alınarak yapılıyordu. Örneğin; bunlardan biri ve en yaygını “Fil Senesi” adını verdikleri Yemen Kralı Ebrehe’nin ordusuyla birlikte Mekke üzerine yürüyüp Kabe’yi yıkmak istediği olaydır. 

Fakat İslâmiyet sonrası resmi bir takvim ihtiyacı vazgeçilmez bir hal almıştı. Çünkü idari işleri düzenlemede birçok aksaklıklar sırf bu yüzden meydana geliyordu. Buna bir örnek verecek olursak Hz. Ömer’in halifeliği döneminde kendisine getirilen bir borç senedi ile alacaklı ve verecekli olan kişiler anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Nitekim alacaklı senedin üzerindeki “Şaban” ayı yazısının bu yıla ait olduğunu söylerken, borçlu olan kişi ise gelecek yıla ait olduğunu iddia ediyordu. Dolayısıyla bu ve bunun gibi karışıklıkların çoğalması Hz. Ömer’in bir danışma kurulu kurup bu durumu onlara anlatarak bir tarih tesbiti yapmalarının gerekliliğine sebep olmuştu.

Bunun üzerine kurulan kurul arasında görüşmeler başlamış ve çeşitli takvim teklifler ileri sürülmüştü. Örneğin; bir sahabe Hz. Peygamber (s.a.v)’in vefatının takvim başlangıcı olmasını, bir sahabenin de bi’setin, yani peygamberlik görevinin Hz. Peygamber (s.a.v)’e verildiği yılın esas alınarak takvimin başlangıcı olmasını teklif etmişti. Hatta bazıları da Hristiyanların Hz. İsa’nın doğum günü olarak kabul ettikleri miladi takvimde olduğu gibi Hz. Muhammed (s.a.v)’in de doğum gününü takvim başlangıcı olarak kullanmayı teklif etmişti. Ancak Hz. Ali’nin 622 yılında Hz. Peygamber (s.a.v)’in Mekke’den Medine’ye Hicret ettiği tarihin takvim başlangıcı olarak başlatılması teklifi diğer teklifler ile birlikte değerlendirildikten sonra oy birliğiyle kabul edilmiş ve böylece 1 Muharrem 622 yılı Hicrî birinci yılın başı olarak ilan edilmişti. 

İLMİN KAPISI OLAN HZ. ALİ’NİN TEKLİFİNDEKİ İNCELİK

Hicret, İslâm tarihinin bir dönüm noktasıydı. Çünkü hicret’e kadar geçen süre Müslümanların Mekke’de zulüm ve işkence altında yaşadığı ve eşi görülmemiş bir sabır ve metanet dönemiydi. Hicretle birlikte Müslümanların hem hayatları kurtulmuş, hem de İslâmiyet yeni bir çevrede, yeni dostluklarla kısa sürede güçlenme ve yayılma imkanına kavuşmuştur. Bu sebeple tarih tesbitinde Hicret üzerinde görüş birliği içinde olunmuş ve Müslümanlar o günden bu güne yılbaşını bu olaya dayandırarak takvimini başlatmışlardır. 

HİCRİ TAKVİMLERDEKİ AYLAR İÇİNDE YILIN İLK AYI OLAN MUHARRAM AYININ ÖNEMİ

Hicrî takvimde yer alan ay isimlerinin milâdî beşinci yüzyılın başlarında Hz. Peygamber (s.a.v)’in baba tarafından beşinci dedesi olan Kilâb bin Mürre tarafından belirlendiği nakledilmektedir. “Muharrem” de hürmet edilen anlamında olup Hz. Peygamber (s.a.v) tarafından Allah’ın ayı olarak nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyam, 202-203 [1163]). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahi feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadis-i şerifinde “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur.” diye buyurmuştur (Müslim, Sıyam, 202-203 [1163]). 

Bu oruç aşure gününde tutulan ve sünnet olan bir oruçtur. Çünkü; Hz. Peygamber (s.a.v), aşure gününde oruç tutmuş ve bunu Müslümanlara da tavsiye etmiştir (Buhari, Savm, 69 [2004]). Ancak bu oruç ile alakalı önemli bir husus bulunmaktadır! Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) Medine’ye gelince, Yahudilerin de aşure gününde oruç tuttuklarını görür ve onlara benzememek için Muharrem ayının 9 ile 10 veya 10 ile 11 günlerinde orucun peş peşe tutulmasının daha doğru olacağını buyurmuştur (Müsned, 1/241 [2154]). 

Muharrem ayının onuncu gününe bu ismin verilmesi ile ilgili iki görüş bulunmaktadır. Birincisi Muharrem ayının onuncu günü olmasından sebep Arapça on anlamına gelen aşra (aşr) dan bu ismin geldiğidir. İkincisi ise Allah’ın on peygamberine bugün de ikram ve ihsanda bulunduğudur. Bu ikramlar ise şöyle belirtilmektedir: Hz. Musa denizi yararak Firavun ile ordusundan kurtulmuştur, Hz. Nuh gemisini Cudi dağının üzerine demirlemiştir, Hz. Yunus balığın karnından kurtulmuştur, Hz. Adem’in tövbesi kabul edilmiştir, Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan çıkarılmıştır, Hz. İsa dünyaya gelmiş ve semaya yükseltilmiştir, Hz. Davud’un tövbesi kabul edilmiştir, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail doğmuştur, Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri görmeye başlamıştır, Hz. Eyyub hastalığından şifaya kavuşmuştur. Ancak bu konuyla ilgili bahsedilen rivayetlerin bazılarının İsrailiyat kökenli olduğu da düşünülmektedir (Detaylı bilgi için bkz. TDV İslâm Ansiklopedisi, Aşura Maddesi, Yıl 1991, c. 4, s. 24-26).

İslâm tarihinde Muharrem ayının onuncu günü ile ilgili hüzünlü bir olayda yer almaktadır! Hz. Peygamber (s.a.v)’in torunu, Hz. Ali (r.a)’ın da oğlu Hz. Hüseyin (r.a) ve beraberindeki yetmiş kişinin Kerbala denilen bölgede şehit edilmesi ve başının kesilmesi hadiseside ne yazık ki Muharrem ayının onuncu gününde olmuştur. Hz. Hüseyin’in bu hüzünlü sonu İslâm edebiyatında başlı başına bir tür oluşturmuş ve özellikle Muharrem törenlerinde onun adına okunmak üzere kasideler ve mersiyeler yazılmasına da sebep olmuştur. Özellikle Şiî mezhebine mensup Müslümanlar ve Sünnî mezhebe mensup Tasavvufî gelenekten gelen Müslümanlar Muharrem ayında anma törenleri düzenlemekte ve Hz. Hüseyin (r.a) ve beraberinde şehit olanları yad etmektedirler.

AŞURE’NİN GEÇMİŞİ VE AŞURE GELENEĞİ

Aşure aslında bir tatlı değildir! Hz. Nuh’un tufan esnasında gemide yedi çeşit hububat ile pişirdiği bir yemektir. Hatta tufandan sonra da yeryüzünde pişirilen ilk yemek olduğu da söylenmektedir (Ruhu’l-Beyan, 2/93). Ancak bu gelenek zamanla Müslümanlar tarafından Muharrem ayının simgesi ikramlığı haline gelmiştir. Özellikle Osmanlılar döneminde aşure sarayda da pişirilir, helvacıların nezaretinde aşçılar ve kiler ağaları tarafından hazırlanırdı. Muharremin onundan itibaren de “aşure testisi” adı verilen özel kaplarla saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılırdı. Bununla birlikte Anadolu’da zengin aileleri ve esnaf teşkilâtları tarafından da aşureler kaynatılır ve halka merasimlerle dağıtılırdı. 

ÜMİT ÖZDEMİR 

İlahiyatçı Araştırmacı Yazar

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
hızlı ve güvenilir bahis siteleri hizmeti sunan bu listede sizlerde yerinizi alın. Yeni kullanıcılarına sunduğu deneme bonusları ile dikkat çeker.
deneme bonusu veren siteler kullanıcılarına bedava bahis yapma fırsatı sunar. Bu bonuslar, kullanıcıların siteyi tanımasına yardımcı olur. Bahis siteleri, deneme bonusları ile kullanıcı çekmeye çalışır. Güvenilir siteler, bu bonuslarla öne çıkar.
deneme bonusu
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler