Hayati organlarımızdan biri olan karaciğerin birçok işlevi bulunuyor. Sindirime yardımcı safrayı üretip, protein üretimi yapar, pıhtılaşma faktörlerini üretir ve besinlerin enerjiye dönüşmesinde rol oynar. Bunlar karaciğerin görevlerinden sadece birkaçı. Karaciğer doğru çalışmadığı takdirde vücuttaki birçok önemli işlevde de aksama meydana geliyor. Peki, karaciğerin doğru çalışması ve yağlanmaması için neler yapmalıyız? Karaciğer yağlanması belirtileri nelerdir, neden olur?
KARACİĞER YAĞLANMASI NEDİR?
Yağlı karaciğer hastalığı, karaciğerde çok fazla yağ birikmesinin neden olduğu bir hastalıktır. Sağlıklı karaciğerde de bir miktar yağ olabilir. Yağ miktarı, karaciğer ağırlığının yüzde 5 -10’unu geçerse sorun haline gelir. Karaciğer yağlanması alkole bağlı olan (alkolik karaciğer yağlanması) ve alkole bağlı olmayan (non-alkolik karaciğer yağlanması) olarak ikiye ayrılır.
Alkolik karaciğer yağlanması erişkinlerin yüzde 5’inde görülmektedir. Alkole bağlı olmayan karaciğer hastalığı ise toplumda daha sık görülmekte olup Türkiye için kesin rakam bilinmese de ABD’deki gibi 3 kişiden birinde görüldüğü tahmin edilmektedir.
Karaciğer yağlanması dünyada toplumun yaklaşık yüzde 25’ini etkilemektedir. Türkiye’de görülme sıklığının ise yüzde 30 olduğu tahmin edilmektedir. Obezite-aşırı kilo, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, insülin direnci, polikistik over sendromu gibi hastalıklar non-alkolik karaciğer yağlanmasına sebep olmaktadır.
Karaciğer yağlanması da insülin direnci, şeker hastalığı, obezite, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, kalp-damar hastalıkları gibi hastalıklara zemin hazırlar. Bu hastalıklarla birbirlerini tetiklerler, aralarında kısır döngü vardır
Çok hızlı kilo vermek de karaciğer yağlanması yapar. O nedenle çok hızlı kilo vermeyi değil sağlıklı kilo vermeyi hedeflemeliyiz. Bazı ilaçlar da karaciğer yağlanmasına sebep olabilmektedir. Amiodaron, tamoksifen, tetrasiklin, diltiazem bunlardan bazılarıdır.
Karaciğer yağlanması ilerledikçe, steatohepatit (karaciğer iltihabı) sonrasında siroza neden olmaktadır. Siroz durumu ilerledikçe karaciğer yetmezliğine ve/veya karaciğer kanserine sebep olabilmektedir.
KARACİĞER YAĞLANMASININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Karaciğer yağlanması olan hastaların çoğunda hiçbir şikâyet yoktur. Hayatlarını normal sürdürürler. Ta ki siroz gelişene kadar. O nedenle bir şikayetimizin olmaması karaciğerimizde her şeyin yolunda gittiği anlamına gelmez.
Hastanın tıbbi öyküsü, kan tahlilleri ve karaciğer görüntülemeleri (ultrason, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, transientelastografi) ile tanı konulur. Bazı durumlarda karaciğer biyopsisi gerekebilir.
Siroz gelişince halsizlik, iştahsızlık, bulantı, zayıflama, sarılık, karın ve bacaklarda ödem gibi şikayetler gelişebilir.
Son döneme kadar belirti vermediği için yukarıda saydığımız hastalıklar varsa ve/veya fazla kilo varsa karaciğer yağlanması olma ihtimali yüksektir. Bu gruptaki kişilerin hekimleriyle görüşmeleri gerekir.
KARACİĞER YAĞLANMASINDAN NASIL KORUNABİLİRİZ?
Karaciğer yağlanması için konuya ilişkin İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Can, “Karaciğer yağlanmasından korunmak istiyorsak öncelikle yaşam tarzımıza dikkat etmeliyiz. Korunmak için yaptıklarımızla tedavi amacıyla yapacaklarımız aşağı yukarı benzer şeyler. Beslenmemize dikkat etmeli, sağlıklı beslenmeliyiz. Hareketli olmalı düzenli spor yapmalıyız. Alkolden mümkün olduğunca uzak durmalıyız. Fazla kilolardan kurtulmalıyız. Şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, metabolik sendrom, hipertansiyon, uyku apne sendromu, hipotiroidi, insülin direnci gibi durumlar yeterli şekilde tedavi edilmeli. Doktorumuzun bu hastalıklar için yazdığı ilaçları düzenli kullanmalıyız” ifadelerine yer verdi.
GÜNDEM
29 Aralık 2024SPOR
29 Aralık 2024GÜNDEM
29 Aralık 2024SPOR
29 Aralık 2024SPOR
29 Aralık 2024GÜNDEM
29 Aralık 2024GÜNDEM
29 Aralık 2024