Başkan Erdoğan: İnsanlığın istikbali adına tehlikeli buluyoruz! Tümüyle reddediyoruz

Erdoğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar;

Türkiye ve tüm dünya kadınlarının Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyor, 8 Mart'ın barışa, dostluğa, kardeşliğe, dayanışmaya vesile olmasını diliyorum.

Kendi merhum anneciğim başta olmak üzere vefat eden tüm annelerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Eşimin ve sevgili kızlarımın da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü yürekten tebrik ediyorum.

Tabii burada bir hususu vurgulamayı özellikle görev addediyorum. Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır. Kadınların şahsi hayatımızın yanı sıra devletimiz, milletimiz ve insanlığa yaptığı katkılar, yılda sadece bir güne hapsedilemeyecek kadar büyüktür, önemlidir, kıymetlidir.  Bizim nazarımızda 8 Mart'ı diğer günlerden ayıran yegane husus, hayatı paylaştığımız kadınlara olan minnettarlığımız, şu an olduğu gibi çeşitli programlarla ifade etmemize vesile olmasıdır. Yine 8 Mart'ı aracı kılarak devletimizin kadınlara yönelik politikalarını gözden geçiriyor, nerede bir eksik, nerede bir sorun tespit edersek onu gidermeye çalışıyoruz.

KADIN ADAYLARIN İLGİ GÖSTERDİĞİNİ GÖRÜYORUZ

22 gün sonra sandıklara giderek yerel yöneticilerimizi belirleyeceğiz. Belediye başkanlarından muhtarlara kadar her kademede kadın adayların ilgi gösterdiğini görüyoruz.

Siyasete kadın elinin değmesini daima desteklemiş bir kardeşinizim. Buradan tüm kadın adaylarımızı selamlıyorum ve başarılar diliyorum. 8 Mart'ı aracı kılarak devletimizin kadınlara yönelik politikalarını gözden geçiriyor, eksikliği gideriyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın hazırlıklarını güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ekseninde yürütüyoruz. Güçlü aile, sadece millet ve devlet olarak bekamızın değil, aynı zamanda geleceğimizin de garantisidir.

DUVARLAR ÖREN HER TÜRLÜ YAKLAŞIMI REDDEDİYORUZ

Aile bireyleri ayakta tutmuş, toplumu yozlaşmalara karşı korumuş, iyi, güzel ve doğru olanın yaşayarak öğretilmesini temin etmiştir. Şurası tartışmasız bir gerçek ki, aile ne kadar güçlüyse, bireyler de o derece güçlü, muhkem ve diri olmuştur. Aynı şekilde ailenin zayıfladığı, aile kurumunun yara aldığı dönemlerde kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin tüm bireyler de kötüye gitmiş, toplum kan kaybetmiş, zafiyet yaşamıştır. Bu bakımdan güçlü aile sadece millet ve devlet olarak bekamızın değil, aynı zamanda geleceğimizin de garantisidir.

İNSANLIĞIN İSTİKBALİ ADINA TEHLİKELİ BULUYORUZ

Güçlü ailenin ilk ve en önemli şartı ise güçlü kadındır. Hal böyleyken aileyle kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadınla aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz, farklı ambalajlar içinde toplumumuza sunulan bu tür bakış açılarını sadece milletimizin değil, tüm insanlığın istikbali adına tehlikeli buluyoruz.

KADIN HAKLARI DİYE ORTALIĞI AYAĞA KALDIRANLAR...

Filistin'deki katliamları görmezden gelenlerin tutarlı, etkili ve tarafsız olabilmesi mümkün değil. Soruyorum size, kadın hakları diye ortalığı ayağa kaldıranlar, Gazze'de hayatını kaybedenler için seslerini çıkardılar mı? Filistin'de diplomatik girişimlerimiz ve yardımlarımızla kendi duruşumuzu sergiliyoruz. İnsanlığın geri kalanına süreli hak, hukuk dersi verenlerin İsrail'in soykırım politikaları karşısında harekete geçtiğini gördünüz mü?

28 ŞUBAT'IN KARANLIĞINDAN ÇIKMAK ÇİLESİZ OLMADI

Kendi mahallelerindeki kadına yönelik tacizleri, şiddeti, ayrımcılığı, haksız uygulamaları asla gündeme getirmezler. Başörtüsüne özgürlük başta olmak üzere kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline getirdik. Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye'den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur. 28 Şubat'ın karanlığından çıkmak çilesiz olmadı.